Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Rüzgar enerjisinde Türkiye nin 48 bin megavatlık bir potansiyeli olduğunu belirterek 2020 yılına kadar 20 bin megavatını kuracaklarını açıkladı. 

 

Stratejik Teknik Ekonomik Araştırmalar Merkezi (STEAM) tarafından İstanbul da düzenlenen Türkiye de Güneş Enerjisi ana temalı, Uluslararası Enerji Arenasında konuşan Hilmi Güler Enerji, enerji sektörünün çok dinamik bir sektör olduğunu belirterek, Türkiye nin yatırımlar açısından dünya nın en aktif üç ülkesinde biri olduğunu söyledi.

 

Türkiye nin güneş enerjisinde büyük potansiyeli bulunduğunu anlatan Güler, Enerji sektöründe çok iddialıyız ve öyle olmamız gerekir. Türkiye de doğru bilinen yanlışlarla, yanlış bilinen doğruların iç içe geçtiği bir ortamda, bilen ve bilmeyenin zaman zaman karıştığı ve bunların komplikasyonu aynı zaman ilerlemeyi birazda geciktirdiğini unutmamak gerekir. İşte böyle bir ortamda zaman zaman akrobasi yaptığımızda oldu. Bu akrobasi neticesinde iç ve dıştaki çıkar gruplarıyla bu çalışmayı gerçekleştirdik

ve noktaya geldik" dedi.

 

Güneş enerjisi sektörünün 100 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan bir sektör olduğunu ifade eden Güler, "Bu sektörün bence en önemli unsurları bakanlık kadar düzenleyici kurullardır. Enerji de EPDK dır. Bu dinamik ortam düzenleyici kurumlar her an gelişen durumlara karşı önlemlerini almaktalar" diye konuştu.

 

Kriz diye ifade edilen ve zaman zaman mazoşist duygulara dönüşen bu ortamı muhatapların mahçup olarak bu günkü duruma gelindiğini anlatan Güler, Türkiye nin şu anda sağlam bir altyapıya sahip ülke durumunda olduğu ve bu durumu da olaylarla test ettiklerini ifade ederek İşte en son Rusya dan Ukrayna üzerinden gelen doğal gaz kesintisi... ve pek çok ülkede milli güvenlik kurulları toplanırken, olağanüstü hal ilan edilirken, ülkemiz bunu hissetmedi bile. Aldığımız tedbirlerle yeraltı depoları LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) terminalleri, boru hatları, yeni kaynaklar... Bu çalışmalar neticesinde biz göreve başladığımız günkü Türkiye nin günlük tüketimi olan 40 milyon metreküplük gazın 17 gün boyunca sıfır çektiği dönemde, bizde ne elektrik kesintisi, ne doğal gaz kesintisi, sanayide kesintiye rastlamadık. Altyapısı güçlü bir ülke olarak bu testten geçtik. Bu gerçek bire bir test çok önemli. Aynı şekil 34 gün boyunca İran gazı gelmediğinde de biz sıkıntı çekmedik" şeklinde konuştu.

 

Türkiye de daha önce doğal gaz ağırlıklı bir sistem bulunduğunu, bu sistemde yanlış yöne giden bir tren olduğunu, bu trenin yanlış yöne gitmemesi için önce rayları değiştirerek doğru yöne döşediklerini ifade eden Bakan Güler, şimdi yerli kaynaklar ve yenilenebilir ağırlı bir sistemi geliştirdiklerini ifade etti.

 

Türkiye de sadece güneş enerjisinden 56 bin megavat karşılığındaki doğal gaz santrali kuracak kadar potansiyelin olduğunu ifade eden Güler "Bu çok önemli bir miktar. Tabii ki bu potansiyelin hepsini uygulamaya geçirmemiz beklenmeyebilir. Ama aslında ben bunun çok daha üstünde de olabileceğini düşünüyorum. Rüzgar da ise 48 bin megavatlık bir potansiyel var. 2020 yılına kadar 20 bin megavatı kuracağız. Rüzgar da olduğu gibi. Bununla ilgili hedeflerimiz var. Hedefsiz hiçbir yola gidilmez" şeklinde konuştu.

 

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş ise Türkiye nin enerji ihtiyacını karşılamasında yerli bilhassa yenilebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermesi gerektiğini söyledi. Türkiye nin, güneş, rüzgar, hidrolik kaynaklar açısından büyük potansiyeli olduğunu hatırlatan Köktaş, "Ancak 2008 yılın sonu itibariyle 198 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretilmişken bu üretimin sadece yüzde 17 kısmı yenilebilir enerji kaynaklarından karşılanmıştır" dedi.

 

Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığı tarafından geçen yıl tamamlanan Güneş Enerjisi  Atlası çalışmasına göre Türkiye de 4 bin 600 kilometrekarelik bir kullanılabilir alan belirlendiğini hatırlatan Köktaş, "Aynı çalışmaya göre, ülkemizin güneş enerjisi ile elektrik üretecek teknik potansiyeli, yıllık 380 milyar kilovatsaat olarak tespit edilmiştir" dedi. Köktaş ayrıca hidroelektrik ve rüzgarda olduğu gibi bu yıl güneş enerjisi konusunda yapılacak düzenlemeler ve uygulamaların sektörün ve Türkiye nin gelecek 30-40 yılını olumlu şekilde etkileyecek ölçüde önemli olduğunu ifade etti.

Toplantını ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Hilmi Güler Türkiye de yenilenebilir enerjiye büyük bir talep olduğunu, bununla ilgili yasal altyapının yapıldığını söyledi.

 

Güneş enerjisinde yatırım teşviki için neler yapacaklarına ilişkin bir soru üzerine Güler, "Buradaki en önemli teşvikin fiyat ve ihtiyaçlar olduğunu, güneş haritalarını çıkardıklarını, şimdi fiyatlarda bir düzenleme yapacağız.Alım garantisiyle birlikte bunu yaptığımız takdirde 500 kilovat saate kadar da ayrıca serbest olacak, ruhsat almadan bu yapılacak. 500 kilovat yaklaşık 150 daire yapar. 150 daireye çift sayaç taktığımız zaman kendi güneşimizden, rüzgarımızdan da bunu üretmemiz mümkün olacak şeklinde konuştu.

 

Bir gazetecinin, Nükleer santral ihalesinde belli bir sürece gelindi. Bazı çevrelerden tepkiler de var, süreç nasıl gidiyor? sorusu üzerine Güler, sürecin gayet iyi gittiğini, herhangi bir iptalin söz konusu olmadığını ifade ederek Barajlarımız olsa bile yağmur yağmadığı takdirde boş kalma durumu olabilir. Mesela bugün Keban da su seviyesi istediğimiz seviyede değil. Yani barajların olması bazen yetmiyor. Biz suya da yenilenebilir enerjiye de diğer ülkelerin çoğundan daha fazla önem veriyoruz. Ama

nükleer de bizim vazgeçemeyeceğimiz bir enerji kaynağı diye konuştu. Güler, Elektrik faturalarındaki belediye payının düşürülmesiyle ilgili EPDK dan size gelen bazı talepler olduğunu, faturaların azaltılması yönünde sizin de bazı girişimleriniz olacak mı? sorusuna, Bakan Güler, Gayet tabii ki biz düzenleyici kurulla birlikte çala yöne döşediklerini ifade eden Bakan Güler, şimdi yerli kaynakları aşıyoruz. Enerji politikamızın temelinde düzenleyici kurullar çok önemli bir fonksiyonu yerine getiriyor. Dolayısıyla bütün bu çalışmaları bir bütün halinde, bir çerçeve içinde ele alıyoruz.

 

TRT payının düşürülmesine ilişkin bir soru üzerine de Güler, görüşmelerin sürdüğünü, bunun sadece kendi bakanlığı ile ilgili olmadığını, Maliye Bakanlığı, Hazineden Sorumlu Devlet Bakanlığının da ilgi sahasına girdiğini ve onlarla birlikte bir karar alacaklarını söyledi.

23.01.2009

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR