Türkiye güneş enerjisiyle kâr edecek …

Türkiye de güneş enerjisine geçememenin maliyeti 3.5 milyar doları buluyor.

 

Güneşe Derneği Başkan Yardımcısı İbrahim Erkan Yenen, iklim değişikliği ile mücadele, küresel ölçekte yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini artırdığına dikkat çekerek güneş enerjisinin giderek önem kazanmaya başladığını ama Türkiye nin bu yarışta önde olmasına rağmen gerekli yasanın çıkarılamaması yüzünden geri kaldığını söyledi. Türkiye nin brüt güneş enerjisi potansiyeli 87.5 milyon ton eşdeğer petrol olduğunu hatırlatan Yenen, bu değerin 26.5 i ısıl kullanıma, 8.75 i ise elektrik üretmeye uygun olduğunu belirtti. Ülkemiz günümüzde bu potansiyelin yüz binde ikisinden yararlanmaktadır. Türkiye nin her yıl 35 milyar doları ısınmak ve enerji ihtiyacı için yurtdışına verdiğini söyleyen Yenen, şöyle konuştu : " Yapılan uluslararası araştırmalara göre, 100 yıl sonra dünyadaki toplam enerji üretiminin yüzde 63 ü güneş enerjisi kaynaklı olacak. 2007 sonu itibarı 9GW olan dünyada kurulu toplam güneşten elektrik üretimi kapasitesi, 2008 sonunda yüzde 50 den çok artarak 15 GW a ulaştı. Buna karşın, Türkiye güneş enerjisinde halen 1 MW kapasiteye bile ulaşamadı. " Yenen, gerekli mevzuat olmadığı için Türkiye de kurulmuş ticari hiç bir güneş enerji santrali bulunmadığını da ifade etti

 

TEŞVİKLE BİRLİKTE SEKTÖR BÜYÜYECEK

Sektörde, büyük bir bilgi kirliliği olduğunu dile getiren Yenen, büyük santreller kurmanın maliyetli  olduğunu bu konuda yapılacak teşviklerle sektörün önünün açılabileceğini söyledi. Türkiye nin güneş enerjisinde çok şanslı olduğunu söyleyen Yenen, şunları söyledi : " Ülkemizde güney illeri daha fazla potansiyele sahip. Ancak tek değişken Ekvator a yakınlık değil. Bakı, deniz seviyesinden yükseklik gibi diğer coğrafik değişkenler de belirleyici. Ama hiç kafa karıştırmaya gerek yok. Bugün İstanbul bile bu alanın öncüsü Almanya nın hemen her şehrinden daha fazla güneşten elektrik üretim potansiyeline sahip. "

 

YABANCI SERMAYE TETİKTE

Türkiye ile aynı iklim kuşağı ve enlemde bulunan Yunanistan da, devlet, yatırımcıya, 10+10 yıllık alım garantisi ve kWh başına 45,82 euro-cent fiyat veriyor. Bunun yanında, düşük faizli yatırım kredisi ve yüzde 40 lara varan hibeler de söz konusu. Güneşe Derneği Başkan Yardımcısı İbrahim Erkan Yenen Türkiye de bağımsız ya da ortak yatırım yapmayı düşünen yabancı yatırımcılar, yatırım kararı alırken hangi ülkenin ne tür teşvikler verdiğine baktığını ifade ederek " Dolayısı ile yasa oluşturulurken küresel dengeler de gözetilmeli. Ayrıca, yasada yerli sanayi oluşturma amacı ile yatırımlarında yerli üretim parça kullananlara pozitif ayrımcılık yapılmalı " dedi.

 

İSTANBUL GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ISINABİLİR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, sadece Akıllı Ulaşım Sistemleri nde 50 - 60 kW fotovoltaik kurulu güce sahip olduğunu belirten Yenen," Şu anda İstanbul da güneş enerjisi ile çalışan çözümler sayesinde hem enerji tasarrufu sağlanıyor, hem de enerji ulaştırılamayan birçok nokta, güneş sayesinde enerjiye kavuşmuş durumda. Ayrıca İstanbul Maltepe Belediyesi nin de " yeşil belediyecilik " çalışmaları kapsamında güneş enerjisinden yararlanma çalışmaları da devam ediyor. "

 

TÜRKİYE NİN EN BÜYÜK ENERJİ KAYNAĞI GÜNEŞ

En büyük enerji kaynağı olan güneşten yeterince istifade edemediğini söyleyen Yenen, Türkiye önümüzdeki 15 - 20 yıl üçünde elektrik üretiminde doğalgazın ağırlığını azaltma ve kaynak çeşitliliği yaratma vizyonunu ortaya koyduğunu hatırlatarak " Bu bağlamda, yenilenebilir enerji kaynakların enerji üretimindeki payını yüzde 20 ye çıkarma amacını açıkladı. Sadece bu bile doğalgazı ithal etmek durumunda olan Türkiye nin kendi öz kaynaklarını kullanarak kazanabileceklerini göstermeye yeter. "açıklamasını yaptı.

 

10 BİN EUROYA ENERJİ SANTRALİ

Dernek tarafından yapılan açıklamaya göre 4 kişilik bir alenin enerji ihtiyacını karşılayacak küçük çaplı bir güneş enerji santralının maliyeti yaklaşık 10 bin Euro. Almanya da her yıl bireysel kullanım için evlerin çatısına 130 bin küçük çaplı santral kuruluyor. Çünkü Almanya bireysel ihtiyaçların karşılanması amacı ile kurulan bu tip santrallar için ciddi teşvik ve kredi desteği veriyor. Türkiye de ise, TBMM de bekleyen yasa tasarısı şu hali ile çıkması durumunda, bireysel kullanım için evleri çatısına GES kuran sayısının artması gibi bir beklenti yok. Zira, yasa tasarısı büyük çaplı sistem kurmayı düşünecek yatırımcılar düşünülerek hazırlanmış. Bireysel kullanım amaçlı GES kurlumu şebeke problemlerinin olduğu yerler ile sınırlı kalacak gibi görünüyor.

 

RAKAMLARLA TÜRKİYE DE GÜNEŞ ENERJİSİ

Türkiye de yüzeyin aldığı ortalama güneşlenme miktarı yılda 1300kwh/m² dir. Bu değer günlük 3,6kwh/m² civarındadır(Elektrik İşleri Et.İd.) Bir günlük güneşlenme süresini ise 7,2 saat olarak hesaplanmaktadır.

 

Güneşten verimli oranlarda yararlanılabilen gün sayısı yılda 110 gün gibi yüksek bir seviyededir. Türkiye nin güneş enerjisinden yararlanma potansiyeli en fazla olan bölgesi Güneydoğu. Anadolu Bölgesi dir. Akdeniz Bölgesi ikinci sıradaki bölgemizdir.

 

Halen ülkemizde kurulu olan güneş kollektörü miktarı 2001 yılı için 7,5 milyon m2 civarında.. Çoğu Akdeniz ve Ege Bölgelerinde kullanılmakta olan bu sistemlerden yılda yaklaşık 290 bin TEP ısı enerjisi üretilmektedir.

 

Sektörde 100 den fazla üretici firmanın bulunduğu ve 2000 kişinin istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Yıllık üretim hacmi 750 bin m² olup bu üretimin bir miktarı da ihraç edilmektedir. Bu haliyle ülkemiz dünyada kayda değer bir güneş kollektörü üreticisi ve kullanıcısı durumundadır.

 

Türkiyede bulunan konut sayısı yaklaşık 18 milyon dolayındadır. Bu konutlardan 4 milyonu çeşitli şekillerde güneş enerjisinden yararlanmaktadır. Bedava enerji sağlayan güneş enerjisinin enerji maliyetine 600 milyon dolarlık katkısı vardır. (2007) Uzmanlar Türkiye nin güneş potansiyelini yeterli seviyede kullanabilmesi durumunda 3.5 Milyar dolarlık bir tasarrufun yakalanmasının zor olmadığını söylemektedir.

 

AB DE PROJE TELAŞI

Avrupa Parlamentosu nun, 2020 yılına kadar tüketilen enerjinin yüzde 20 sinin temiz enerji kaynaklarından elde edilmesi yönündeki kararı ardından yeni enerji kaynakları konusunda arayışlarını yoğunlaştıran Avrupa ülkelerinde, birbiri ardına projeler gündeme geliyor. Avrupa da bu yoldaki arayışlar neticesinde ortaya atılan projelerden biri de Desertec. Birçok projeyi barındıran, yenilerine de açık, esnek ve sınırları belli olmayan bir çatı proje niteliğindeki Desertec in özünü, Afrika nın yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanmak oluşturuyor.

 

GÖZLER AFRİKAYA CEVRİLDİ

20 büyük Alman şirketinin oluşturduğu konsorsiyumun, 400 milyar Avro yatırım yaparak Kuzey Afrika çöllerine kuracağı güneş panelleriyle Avrupa nın enerji ihtiyacını karşılamayı planladığı bildiriliyor. Ancak, projeye göre, kurulması düşünülen güneş santralı fotovoltaik değil, termik santral. Yani, çöle panel değil, dev aynalar kurulacak. Güneş enerjisinden yararlanılan fotovoltaik santrallerin aksine, solar-termik santrallerde güneş enerjisi doğrudan doğruya elektriğe değil, önce ısıya dönüştürülüyor. Projede; geniş yüzeyli parabol aynalar güneş ışınlarını topluyor ve soğurma borusu denilen bir boruya aktarıyorlar; bu borunun içindeki özel bir termik yağ, güneş ışınları sayesinde 400 dereceye kadar ısıtılıyor. Sonra bu kızgın yağdan, elektrik tribünlerini harekete geçiren su buharını elde etmek için yararlanılıyor.

 

ÇÖLLER DÜNYAYI ISITACAK

Dünyanın bugün kullandığı 18.000 TWh/yıl elektrik gücünü karşılayabilmek için dünyadaki çöllerin (90 bin kilometrekare) üç binde birinin bu amaçla kullanılması yeterli olacak. 20 metrekare çöl, bir kişinin gece ve gündüz ihtiyacı olan elektrik enerjisini sağlamaya yetmekte. Yüksek Voltaj Doğru Akım (HVDC) iletişim hatları ile nakledilecek elektrik gücü, her 1.000 kilometrede yüzde 3 kayba uğramakta. Dünyadaki insanların yüzde 90 ı çöllerden en fazla 3.000 km uzaklıkta yaşamakta. En son örnek ise Kaliforniya da inşa edildi. Bugüne kadar yapılmış olan en büyük güneş enerjisi tesisi, 32 kilometrelik alanda 800 megavat enerji üretmeyi hedefliyor. Bu rakam orta ölçekte bir nükleer santrallin ürettiği elektriğe denk geliyor ve büyük bir Wal-Mart ın enerjisini rahatlıkla karışılabiliyor. Güneş enerjisini direkt olarak elektrik enerjisine çevirebilen sistem ile diğer ALTERNATİF ENERJİ kaynaklarından daha avantajlı performans çiziliyor.

 

DAHA AZ ELEKTRİKLE DAHA ÇOK ENERJİ

Güneşli bir günde 800 kilovat elektrik enerjisi sağlayan sistem, kömür ve nükleer santrallerin enerji sağlarken kullandığı elektrikten 3 - 4 kat daha az elektrik harcadığı için artı avantaj sağlıyor.

 

Güneş enerjisi kullanımı dünyada da hızla yayılıyor. İspanya da 23 megavatlık, Almanya da 40 megavatlık ABD de Nevada da ise, 64 megavatlık güneş enerjisi tesisleri ile ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor.

 

TÜRKİYE ELİNİ CABUK TUTMALI

Ülkemizin Akdeniz ve Ege Bölgelerinde daha yaygın kullanılmakta olan düzlemsel güneş kolektörleri, en çok evlerde, turistik tesislerde su ısıtma amacıyla, yüzme havuzlarına ve sanayi tesislerine sıcak su sağlanmasında kullanılmaktadır. Dünya genelinde kurulu bulunan düzlemsel güneş kolektörü alanı 100 milyon m2 in üzerindedir. En fazla güneş kolektörü bulunan ülkeler arasında ABD, Japonya, Türkiye, Avustralya İsrail ve Yunanistan yer almaktadır. Halen ülkemizde kurulu olan güneş kolektörü alanı yaklaşık 12 milyon m² olup, yıllık üretim hacmi 750 bin m² dir. Güneş enerjisinden ısı enerjisi yıllık üretimi 420 bin TEP civarındadır. Bu haliyle ülkemiz dünyada kayda değer bir güneş kolektörü üreticisi ve kullanıcısı durumundadır.

 

Ülkemizdeki kolektör üretimini daha kaliteli hale getirmek ve standart kolektör üretimi bilincinin oluşmasına yardımcı olmak amacıyla EİE Yenilenebilir Enerji Kaynakları Araştırma Parkına bilgisayar destekli bir güneş kolektörü test standı tesis edilmiştir. Türk Standartları Enstitüsü ile yapılan protokol çerçevesinde TS 3680 standardının ısıl performans deneyleri bu standartta gerçekleştirilmektedir. Ayrıca kaliteli üretimi teşvik etmek amacıyla, kurumuza özel sektörden gönderilen kolektörler de test edilmektedir.

 

SONUÇ

Güneş enerjisinin daha yaygın kullanılmasını engelleyen bir takım teknik, ekonomik ve kurumsal engeller bulunmaktadır. En önemlileri; Güneş enerjisi üretim ve ilk yatırım maliyetinin yüksek olması ve verimin düşük olması, Güneş olmadığı zamanlarda üretimin kesintiye uğraması, 5346 sayılı YEK kanununun getirdiği teşviklerin yetersiz kalması (yani YEK den üretilen elektrik enerjisi 5–5,5 € cent/kWh olarak öncelikli olarak satın alınmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde, ilk yatırım maliyetinin yüksek olmasına çözüm olarak; geri ödeme dönemi uzun, düşük faizli kredi imkânları oluşturulmakta ve maliyetin belli bir kısmına sübvansiyon uygulanmaktadır. Ülkemizdeki yasal düzenlemeleri tekrar yapılandırılarak, üretici ve tüketicilerin teşvik edilmesi sağlanabilecek ve diğer ülkelerdeki gibi ülkemizde de güneş pillerinin kullanımı yaygınlaşabilecektir.

www.dunyabulteni.net / 17 Kasım 2009

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR