İklim Değişikliği Çocuk Sağlığını Olumsuz Etkiliyor

Dünyada iklim değişiklinin çocuk sağlığını olumsuz etkilediği kaydedildi. Ortam ısısı arttıkça çocuklarda böbrek taşı oluşumunun daha sık görüldüğü, duygu durumlarında ani değişmeler yaşandığı, şiddet ve aşırı hareketlilik gibi davranış bozukluklarının oluştuğu ve okul ile yaşam başarılarını düşürdüğü ifade edilirken, küresel ısınmayla birlikte aşırı sıcakların gebelik döneminde de düşük doğum ağırlığına ve erken doğumlara yol açabildiği, vektörlerle bulaşan hastalıkları ise sıklaştırdığına dikkat çekildi.

 

Sosyal Pediatri Derneği, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalının desteği ile 16-17 Eylül 2011 tarihlerinde Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesi’nde `İklim Değişikliğinin ve Çevrenin Çocuk Sağlığına Etkileri` konulu sempozyum gerçekleştirildi. Çalıştaya, Tıp Fakültelerinden çeşitli öğretim üyelerinin yanı sıra, Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı’ndan yetkililer konuşmacı olarak katıldı.

 

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meda Kondolot, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sosyal Pediatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Gülbin Gökçay, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Güven’in açış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi.

 

`İklim Değişikliğinin Etkileri`, `İklim Değişikliği Konusunda Ulusal ve Uluslararası Çalışmalar`, `Çevre ve Çocuk Sağlığı`, `İklim Değişikliğine Karşı Uyum Çabaları ve Önlemler` konulu oturumların ardından sempozyumun ikinci gününde çalışma gruplarının rapor sunumu yapıldı ve sonuç bildirgesi tartışıldı.

 

Sosyal Pediatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Gülbin Gökçay tarafından hazırlanan sempozyum sonuç bildirgesinde, iklim değişikliğinin yıllık değişiklikler ile anlaşılamayacağı, 20-30 yıllık değerlendirmeler ile belirlenebileceğine vurgu yapılırken, Türkiye’nin doğusunun daha fazla ısındığı, Akdeniz Havzasında ise yağışlarda yüzde 20’lere varan azalmaların beklendiği ifade edildi.

 

Sempozyum sonuç bildirgesi şöyle:

"İklim Değişikliği 21. yüzyılın sağlığı etkileyen en önemli sorunlarından biri olarak kabul edilmektedir. Çocuk sağlığı ile uğraşanların bu alanda liderlik yapmaları önemlidir. İnsan sağlığının korunması toplumların ve hükümetlerin en temel işlevidir. Sağlık çalışanları küresel enerji dönüşümünün ve filizlenmekte olan iklim değişikliğini çözme hareketinin öncüsü olma fırsatına sahiptirler.

 

Küresel ısınmayla birlikte meteorolojik afetler daha sık görülmekte.

Bilimsel verilere göre dünya ısınmakta ve sera gazları artmaktadır. Isınma ile birlikte meteorolojik afetler de daha sık görülmektedir. Diğer yandan Akdeniz Havzasında yağışlarda yüzde 20’lere varan azalmalar beklenmektedir. Türkiye’nin doğusu daha fazla ısınmaktadır. İklim değişikliğinin önlenmesi için en temel yaklaşım başta enerji ve doğal kaynaklar olmak üzere her alanda tutumlu olmak ve fosil yakıtları yerine güneş ve rüzgar gibi temiz enerji kaynaklarına yönelmektir.

 

İklim değişikliği kimyasalların artmasına yol açmakta ve dolayısı ile birçok süregen hastalığın ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İklim değişikliğine yönelik önlemler akciğer kanserinde de azalma sağlayacaktır. Ortam ısısı arttıkça çocuklarda böbrek taşı oluşumu daha sık görülmektedir. Gebelik döneminde aşırı sıcak düşük doğum ağırlığına ve erken doğumlara yol açabilmektedir. Artan sıcaklık duygu durumunda ani değişikliklere yol açarak şiddet olaylarını da tetiklemekte, aynı zamanda çocuklarda şiddet ve aşırı hareketlilik gibi davranış bozukluklarına da neden olarak onların okul ve yaşam başarılarını düşürmektedir.

 

İklim değişikliğine adaptasyon çalışmaları yapılmalı

İklim değişikliği ile tahıl üretimi azalmaktadır. Tarım alanlarının biyoyakıt üretiminde kullanılması beslenmeyi daha da olumsuz etkileyecektir. Kuraklık ürün zararlılarını artırmakta ve dolayısı ile pestisit kullanımı da yaygınlaştırmaktadır. Diğer yandan meteorolojik afetlerin artması başta ishaller olmak üzere birçok hastalığın da daha sık görülmesine neden olmaktadır. İklim değişikliği olaylarından çocuklar, yaşlılar, süregen hastalığı olanlar, fakirler ve kentte yaşayanlar daha fazla etkilenecektir. İklim değişikliğine adaptasyon çalışmalarının yapılması gereklidir.

 

Yine iklim değişikliği ile birlikte vektörlerle bulaşan hastalıklar daha sık görülmektedir. Bunun en önemli nedeni iklim değişikliği ile kemirgenlerin artması, vektörlerin daha kolay üremeleri ve olgunlaşmalarının daha çabuk olmasıdır. Hastalıklar meteorolojik afetler ile daha kolay yayılmaktadır. İklim değişikliği sonucunda göçmen kuşlarının göç yolları değişmekte ve bu durum da yeni hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

 

Yüksek binalar kentlerin hava akımını engelleyerek bölgesel kirliliği artırmaktadır. Bu nedenle inşaatlar sırasında çevre etkisini değerlendirme raporunun uygulanması iklim değişikliğinin önlenmesine katkıda bulunacaktır.

 

Cep telefonları elektromanyetik alan kirliliğine yol açmakta

Teknolojinin bize sağladığı kolaylıkların yanı sıra elektrik ve elektronik aletlerin gereksiz ve aşırı kullanımına bağlı çevrede elektromanyetik alan kirliliği oluşmaktadır. Elektromanyetik alan oluşturan cep telefonları, getirdiği kolaylıklar göz önüne alınarak, belirli ilkeler doğrultusunda kullanılmalıdır. Bunlar: görüşmeleri kısa tutmak, mesaja ağırlık vermek, telefonları bedenden uzak tutmak olarak sıralanabilir.

 

İklim değişikliği Çocuk Hakları kapsamında ele alınmalı

İklim değişikliği ve çevrenin korunması Çocuk Hakları kapsamında ele alınmalıdır. Bu noktada gelecek nesillerin de haklarının olduğu ve gerekli önlemlerin alınmamasının bir hak ihlali olduğu unutulmamalıdır.

 

İklim değişikliği konusunda devletler düzeyinde araştırmalar sürdürülürken toplum bilincinin artırılması için çalışmalar yapılmalı, basın ve görsel yayın araçlarının bu alanda katkısı sağlanmalıdır."

www.haberciniz.biz

20.09.2011

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR