GES’lere kalite mayası çalalım

Dün (16 Eylül 2015) Ankara`da Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) öncülüğünde düzenlenen bir toplantıya katıldım.

 

Toplantı, lisanssız elektrik üretimi yatırımcıları, proje firmaları ve EPC şirketlerinin güneş başvuruları sırasında karşılaştıkları sorunları konuşmak, sıkıntılar ve çözüm yolları hakkında tarafların düşüncelerini almak ve bilgi paylaşımını sağlamak amacıyla düzenlenmişti.

 

Bu etkinlik aslında yatırımcı ve EPC firmaları ile elektrik dağıtım firmaları ve TEDAŞ arasında bir koordinasyon toplantısıydı. GÜNDER sordu, katılımcılar sordu, elektrik dağıtım firmalarının temsilcileri ve TEDAŞ yetkilisi büyük bir olgunluk içinde cevapladı.

 

Herkes daha sağlıklı bir sektörün oluşması için gayret içinde. Katılımın çok yoğun olduğu toplantı oldukça başarılı geçti. Emeği geçenleri kutlarım.

 

SEKTÖR DİNAMİK YATIRIMCI HEYECANLI

Toplantıda verilen bilgilere göre lisanssız güneş enerjisi santralleri (GES) için bugüne kadar 8576 başvuru yapıldı. Bu projelerden 1230 MW kurulu güce sahip kısmı TEDAŞ’tan onay aldı. Sahada çalışır durumda 210 MW’lık lisanssız GES var. 1000 MW’lık lisanssız GES ise uygulamaya hazır durumda.

 

Lisanslı GES’lerdeki tıkanma Lisanssız GES’lerdeki hareketi çok arttırmış. Toplantıya katılan yatırımcılar, proje onayındaki belirsizliklerden, bağlantı izni için bekleme sürelerine kadar birçok sorunu dile getirdiler, eleştirdiler ama yatırım heyecanlarından hiçbir şey kaybetmediklerini de gösterdiler.

 

Mevzuat hazretlerinin kapalı tuttuğu tüm kapılara rağmen yatırımcı güneşten enerji üretimi için heyecanını diri tutuyor. Sektör çok dinamik.

 

Öyle anlaşılıyor ki zaman zaman çeşitli düzeltmeler, eklemeler, çıkarmalar yapılsa da "çerçeve mevzuat" artık yeterli gelmiyor. Mevzuatta ortaya çıkan ve sektörün tüm taraflarının üzerinde görüş birliğine vardığı eksikliklerin hızla tamamlanması gerekiyor.

 

Öncelikle sektörde birçok konuda standart oluşturulması lazım. Güneş enerjisinde kontrollü bir ilerleme sağlamak amacıyla başlangıçta çekilmiş olan el frenini artık boşaltma zamanı gelmiş. Ama sektörde hukuki, idari ve piyasaya yönelik gerekli düzenlemeler yapılarak...

 

KALİTE VE GES`LER

Toplantıda daha önce bu köşede yer alan güneşte bir kalite kontrol sisteminin kurulması ve teşviğin Toplam Kaliteye verilmesi önerilerimi (Okumak için lütfen tıklayınız: http://enerjigunlugu.net/gunes-tesviki-kaliteye-verilsin_14327.html) gündeme getirdim.

 

Bu önerime çok sayıda olumlu geri dönüş aldım. GÜNDER Genel Sekreteri Sn. Faruk Telemcioğlu da bu konuda bir model önerisi için katkı koymamı istedi. Önerilerimi GÜNDER’e yazılı olarak götüreceğim.

 

Sektör birçok eksikliğine rağmen şekillenmeye başladı. Bu nedenle teknik ve ekonomik güneş potansiyelimizin "kaliteli ve verimli olarak geliştirilmesi" için tüm tarafların özenli olması gerekiyor.

 

Sadece sektörün önündeki pratik sorunların çözümüne odaklanıp "kalite" kavramını unutmamalıyız. Burada sektördeki sivil toplum kuruluşlarına da regülasyonlara katkı konusunda önemli görev düşüyor. Onların da bunun farkında olmaları çok sevindirici.

 

YOLUN DAHA BAŞINDAYKEN...

Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle sektörde daha fazla geç kalınmadan bir kalite kontrol modeli oluşturulmalı ve kalite teşvik edilmeli. Sistemde Toplam Kalite teşviği üzerinden bütüncül verimlilik arttırılmalı. Böyle bir düzenleme güneş enerjisi sistemlerinin yer seçimi etüdünden, planlama, proje, tesis kurumu ve işletmeye kadar uzanacak bir toplam kalite zincirinin oluşmasını teşvik edecektir.

 

Böylece hem kullanılan malzemelerin belirli bir kalite düzeyine ulaşması hem de daha kaliteli proje, kurulum, işletme ve bakım hizmeti verilerek sistemin topyekün daha verimli çalışması sağlanacaktır.

 

Enerji Günlüğü’nde geçtiğimiz günlerde solar sistemlerin kalitesi ve verimliliği konusunda yayınlanan haber üzerine Sn. Hasan Yiğit’in kaleme aldığı "GES’ler Alarm Veriyor" yazısında (Okumak için tıklayınız: http://enerjigunlugu.net/gesler-alarm-veriyor_14272.html) bu konu için yeterli bilgi var.

 

Daha yolun başındayken oluşturulacak bir kalite anlayışı ve kaliteyi teşvik modeli ile yatırımcının kaliteyi tercih etmesi sağlanabilir. Sektöre kalite mayası çalınmış olur. Bu gelişme güneş enerjisi sektöründe Türkiye’nin eski teknoloji ve verimsiz ürün, ekipman çöplüğü olacağı yönündeki eleştirileri de boşa çıkartır. Dursun Yıldız

http://enerjigunlugu.net

17.09.2015

 

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR