Türk-Yunan ilişkilerinde çok boyutlu işbirliği

Erdoğan ın ziyareti, Ege’de bir işbirliği dönemini başlatıyor. Sürecin en önemli eksenlerinden birini güvenlik alanında işbirliği oluşturuyor. İçişleri Bakan Beşir Atalay DW’ye konuştu. Değer Akal ın haberi ...

 

“Yakınlaşma yeterli değil” diyen Erdoğan hedeflerini, “Ortaklık için çalışmaya başlayacağız” sözleriyle ortaya koydu. Ortaklık, yalnızca dışişleri bakanlıkları arasında sınırlı kalmayan, kültürden enerjiye, kaçak göçle mücadeleden ekonomiye çok geniş bir alanda bakanlıklar ve kurumlar arasında işbirliğini derinleştirmeyi hedefliyor.

 

İran’ın nükleer programı nedeniyle gerilimin tırmandığı, Irak’ta ise istikrarın sağlanamadığı bir süreçte Türkiye komşuları ve yakın havzasıyla sorunlarını giderme çabasını yoğunlaştırıyor. Türkiye’nin AB müzakere sürecinin neredeyse durma noktasına gelmiş olması da Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin daha girişken ve sorunların üzerine giden bir politikaya yöneltti. Kıbrıs sorunun çözümü ve Yunanistan ile iyi komşuluk ilişkileri Türkiye’nin AB müzakere sürecinin yeniden canlanmasında kilit önem taşıyor.

 

Kronikleşmiş güvensizlik aşılmalı

Yunanistan ise devasa boyutta bir mali krizle karşı karşıya. Diğer Avrupalı ülkelerle krizin aşılması konusunda ters düşen ve zorlu bir süreçten geçen Papandreu hükümeti, 70 milyonu aşkın nüfusu ve büyük bir askeri güce sahip Türkiye ile artık sorunları geride bırakmak istiyor.

 

Her iki taraf, “kronikleşmiş sorunların” gerçek çözüm zeminin “karşılıklı güvenin” inşasında olduğunun bilincinde. Bir diplomatik kaynak tarafların taktiksel olarak hareket etmeyi bir kenara bıraktığına vurgu yaparak, “Ortak stratejimiz, psikolojik bir nitelik de taşıyor” dedi. Bu psikolojik nitelik ise büyük adımlar atarak işbirliğini güçlendirmek ve güvensizliği bertaraf etmek. Kronikleşmiş sorunların kronikleşmiş güvensizliğe dayandığı belirtiliyor. Atina - Ankara hattında işte bunun aşılması ve çok boyutlu bir işbirliğine geçilmesi gelişmelerin özünü oluşturuyor.

 

Bu nedenle bankacılık sektöründen, okul ve üniversiteler arasında değişim programlarına, enerjide ortak projelerden, çevre ve iklim değişimi ile yatırım konularında işbirliğine uzanan geniş bir yelpazeyi temsil eden 22 farklı anlaşma, mutabakat zaptı ve iyi niyet beyanı Erdoğan’ın Atina ziyareti sırasında imzalandı. Bazı mevcut anlaşmaların da yeniden uygulanmasının sağlanması kararlaştırıldı.

 

Kaçak göçle mücadele

İki ülke arasında alınan önemli kararlardan biri, kaçak göçle mücadelede işbirliğinin güçlendirilmesi oldu. Uzlaşı uyarınca Türkiye, kendi karasuları üzerinden kaçak bir şekilde Yunanistan a geçen ve burada yakalanan kaçak göçmenleri geri kabul edecek. Bunun için de yıllık en az 1000 kaçağın geri kabul edilmesi koşulu eklendi.

 

Yunanistan, her yıl yaklaşık 150 bin kaçak göçmenin ülkeye giriş yaparken yakalandığını belirtiyor, Türkiye’yi bu konuda yeterli işbirliği yapmamakla eleştiriyordu.

 

Atalay : “Derinlikli işbirliği”

DW’nin sorularını yanıtlayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Yunan Kamu Güvenliği Bakanı ile ilk defa bir araya geldiğini açıkladı ve mevkidaşlarıyla güvenlik alanına giren ve Ege’nin iki yakasında huzuru temin edecek tüm konuları ele aldıklarını vurgulayarak, bunları “Yasadışı göç, uyuşturucuyla mücadele, terörle mücadele, sınıraşan suçlar” olarak sıraladı.

 

Atalay, “Bundan sonra bu konularda çok daha yakın, çok daha dinamik, çok daha derinlikli bir işbirliği yürüteceğiz” dedi.

 

Anlaşmanın uygulanması sağlanacak

Atina’da imzalanan iki deklarasyon hakkında bilgi veren İçişleri Bakanı iki ülke arasında gerilime yol açan yasadışı göçün önlenmesine ilişkin mutabakat hakkında bilgi verdi.

 

“Bizim Ege denizinde daima Yunanlarla sorunumuz oldu” diyen İçişleri Bakanı, “Türkiye’nin kaçak göçmenler konusunu siyasi olarak kullandığı yorumları yapılıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusunu şöyle yanıtladı :

 

“Türkiye’de de aynı şey Yunanlılar için söyleniyor. Bence bunun ikisi de yanlış. Ege denizi ve genel olarak bu bölge sorunlu bir bölgedir. Kaçak göçmenler hayatını kaybedebiliyor, bunu kimse istemez. Ama Türkiye de Yunanistan da bu konuda sorunlar yaşıyor. Hem Uzakdoğu’dan hem Afrika’dan buraya gelenler var. Ne kadar önlem almaya çalışsanız da bazı sorunları yenemiyorsunuz. Ama şimdi bir karar aldık. Bundan sonra ortak komitemiz hep çalışacak. Ve bu konularda çok yakın takipte olacağız. Ben bu konuda bir rahatlama olacağından eminim. Karşılıklı yanlış suçlamalar da olmayacak. 10 yıldır mevcut olan yasa dışı göçmenlerin geri kabulünü öngören anlaşmanın daha titiz uygulanması sağlanacak.”

 

PKK ile ilgili beklentimizi ileteceğiz

Bir dönem PKK’nın kamplarına göz yumduğu iddia edilen Yunanistan’da Başbakan Yardımcısı Pangalos, Kostas Simitis’in başbakanlığı döneminde Dışişleri Bakanı olarak görev yapıyordu ve Abdullah Öcalan’ın Atina’dan Kenya’ya kaçmasını sağlayan bir isimdi. Dün Erdoğan’ı havalimanında o karşıladı ve dostane mesajlar vererek yaşanmakta olan değişimi göstergesi oldu.

 

Ancak Türkiye’nin PKK ile mücadele konusunda Yunanistan’dan ve tüm Avrupa ülkelerinden somut beklentileri var. Bakan Beşir Atalay şunları kaydetti :

 

“Deklarasyonda ona değinmedik ama kendi aramızda konuştuk. Türkiye’de güvenlik deyince akla ilk olarak terör gelir. Biz o konularda yakın takip içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Daha çok bilgi değişimi söz konusu olacak. Taleplerimiz var bu konuda ve bunları yeniden Yunanistan’a ileteceğiz. Bütün Avrupa ülkeleri için geçerli. Her ülkenin hakkıdır, terörle ilgili nereden Türkiye aleyhine oluşum varsa biz takipçiyiz. Hangi ülkede sivil toplum görüntüsü altında faaliyet gösteriyor, hangi ülkede finans çalışmaları var işte bunları takip ediyoruz. Ve bu konularla gereğinin yapılması için ilgili beklentilerimizi Atina’ya da yeniden ileteceğiz.”

 

İçişleri Bakanı Atalay, “Avrupa’nın PKK konusundaki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz ?” sorusuna ise şu yanıtı verdi :

 

“Şu anda Avrupa ülkelerinde bu konuyu ciddiye aldıkları yönünde bir kanaatimiz var.”

 

Vize müjdesi bekleniyor

Atalay ayrıca vize konusunda yaşanan sıkıntıların aşılmasına dönük çabalara şu sözlerle ışık tuttu :

 

“Biri yeşil pasaportlar için vizesinin kaldırılmasını öngörüyor. Yani yeşil pasaport sahibi Türk vatandaşları Yunanistan’a geldiklerinde vize istenmeyecek. Bu üç aylık bir süre için, birden fazla giriş çıkışı kapsıyor. Ayrıca biliyorsunuz adalar çok yakın, bir iki günlük ziyaretlerde vize sorunu yaşanmaması, insanların rahatça gidip kahve içebilmesini sağlamak istiyoruz. Bu da inşallah kısa sürede sağlanacak. Bu konuda Yunan tarafı AB’ye danışmak istedi. Yanıtı bekleyeceğiz. Bizim için çok önemli.” www.dw-world.de/dw / 15 Mayıs 2010

 
BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR