Dedelerinin harman savurduğu rüzgardan torunları enerji üretecek

Ordu nun Mesudiye ilçesinde elektrik üretmek için rüzgar kulesi kuran Hüseyin Başalan, gelecek nesillerin hafızasız kalmaması için de bir müze kuracağını söyledi. Hüseyin Başalan, rüzgar enerjisi direğini kurdukları yerde dedelerinin yıllar önce harman savurarak rüzgardan istifade ettiklerini söyledi.

Mesudiye ye bağlı Kale Köyü nde Hüseyin Başalan, Mustafa Delice ile birlikte kendi imkanlarını kullanarak rüzgar kulesi yaptırdı. Kulenin bulunduğu alana çevre düzenlemesi de yapan Başalan, yörede yetişen meyve ağaçlarını dikerken, müze kurulması için de çalışma başlattı. Başalan, topladığı eserler arasında kağnı tekerleri, koşum aletleri, dik hızar ve tek parça ağaçtan yapılan en az 70 yıllık olduğu belirtilen harman savurmada kullanılan yaba da bulunuyor.

Hüseyin Başalan, Kale Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği nin başkanlığını yapıyor. Bütün dünyanın küresel ısınmaya maruz kaldığını, petrol gibi enerji kaynaklarının da tükeneceğine dikkat çeken Başalan, "Evet biliyoruz ki bütün dünya biliyor ki bir gün bu enerji kaynakları bitecek. Ama bitmeyecek bir şey var o da rüzgar. Dünya var oldu olalı rüzgar hep vardı ve dünya var oldukça da olacak. Burası bizim büyüklerimiz tarafından eskinden beri rüzgarı iyi olduğu için harman savurmak için kullanılmış. Tabı o zamanlar patos yok her şey kol gücü ile yapılıyor. Hatta buraya kırk harman denmiş rüzgarı iyi olduğu için harmanlar buraya taşınmış." dedi.

Kendisinin bu imkanı değerlendirmek istediğini dile getiren Başalan, "Buraya biz kendi imkanlarımız ile bir rüzgar pervanesi kurduk. Buradan elektrik üretip onu da aküde depoluyoruz. Buranın bütün elektriğini rüzgardan sağlayacağız." diye konuştu.

Başalan, kulenin etrafına bir de müze kuracağını belirterek, "Yeni gelen nesil buradaki hayatı bilmiyor. Çünkü burada çok yoğun göç olmuş. Bir çoğu İstanbul da yaşıyor, Burada ben kendi imkanlarım ile bir müze yapacağım. Bu müzede hem geçmişte büyüklerimizin kullandığı eşyalar olacak. Hem de onların giysileri mankenler üzerinde gösterilecek. İstiyorum ki gelecek nesil hafızasız kalmasın, kendisinden öncekilerin nasıl yaşadığını, nasıl bir mücadele verdiğini unutmasın. Ben ülke toprağı kaderine terk edilemez, her yokuşun bir inişi, her gurbetin de bir dönüşü olacaktır. diye düşünüyorum." şeklinde konuştu. www.beyazgazete.com / 09.10.2010