Yenilenebilir Enerji Yatırım Maliyetleri Düştüyse Finansal Belirsizlik Neden Devam Ediyor?

 

Teknolojik gelişmeler ve artan yatırımların etkisiyle özellikle güneş ve rüzgar enerjisinde son birkaç yılda yatırım maliyetlerinde ciddi bir düşüş yaşandı.

 

Enerji pazarını sürekli takip eden uzmanlara göre ALTERNATİF ENERJİ kaynaklarından enerji üretim maliyetleri çok yakında şebeke paritesini yakalayacak. Buna basit bir örnek vermek gerekirse: 2009 yılında güneş panellerinin fiyatında yaşanan düşüş sonrasında güneş enerjisinin çok yakında fosil yakıtla rekabete girebileceğini iddia edenler olmuştu.

 

Yıl 2011 olduğuna göre bu değerlerin şu ana kadar yakalanmış olması gerekmez mi? İşte bu soru 2011 Yenilenebilir Enerji Finans Forumunda en çok sorulan soruydu.

 

Finansal yatırımlardaki belirsizliğe rağmen kesin olan bir şey var: Son 3 yılda yenilenebilir enerji yatırımlarında gerçek ve ciddi bir düşüş yaşandı. Daha iyi bıçaklar ve gelişmiş vites kutuları sayesinde rüzgar enerjisinde %40 düşüş yaşandı.

 

Önümüzdeki 3 sene içinde de %30-40 arasında düşüş olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Güneş enerjisine baktığımızda zaten düşük olan rakamların yakın zamanda iyice düşmesiyle küresel pazarda 1kilovat/saat = 0.10 Sent’in altına inmesi bekleniyor.

 

Bu noktaya geldiğimizde aynı soruyu zorunlu olarak tekrar sormak zorundayız: Peki fiyatlarda böyle bir düşüş varsa finansal yatırımlara neden yansımıyor?

 

Geçtiğimiz yıl içinde Meksika Körfezinde yaşanan BP felaketi, Japonya’daki nükleer reaktör krizi ve artan petrol fiyatları nedeniyle yenilenebilir enerji küresel kamuoyunda ciddi taraftar kazandı.

 

Sonuçlar o kadar etkili oldu ki İtalya, Almanya, İsviçre derken Avrupa başta dünyanın her yerinde nükleer güç tekrar sorgulandı ve veto edilmeye başlandı. Nükleer enerjiyi yatırım programından çıkarmak zorunda kalan ülkelerin yeni yol haritasını yenilenebilir enerji üzerine kurgulamaktan başka çaresi kalmıyor. Yine de şu ana kadar yenilenebilir enerji üzerine hazırlanmış ciddi bir politika görmek mümkün olmadı. İşte bu belirsizlik ve istikrarsızlığın sonucu olarak önemli bir sıkıntı da borsalarda yaşanıyor.

 

Soruyu bir de üretici ve teknoloji geliştiricilerine yöneltmek lazım. Neden yatırımcıları ikna edemiyor ve yatırımları çekemiyorsunuz? Cevabı deneyimsiz ve hazırlıkları eksik yatırımcıların zayıf ve yetersiz projelerine ve üreticilerin hazırladıkları zayıf bilanço tablolarında aramamız gerekir. Firmaların başarılı ve karlı olduğunu kanıtlaması için çok daha dengeli, detaylı bilanço tabloları hazırlaması ve yatırımcıların da bu tabloları çok daha dikkatli incelemesi gerekli. Ancak bu sayede üreticiler yatırımcıları düşük maliyetli ve karlı işletmeler kurulabileceği konusunda ikna edebilir.

 

Sektöre dair böyle adreslemeler yaptıktan sonra sorunun geneline dair çıkarımlarda bulunmak artık daha basit olacak. İstikrarsız politikaların yanına bir de güvensiz yatırımcıları eklediğimizde küresel çaptaki finansal belirsizliğin sebebini anlamış oluyoruz. Bir nevi kısır döngü içine girmiş sektörün çözüme ulaşması için ilk şart ülkelerin orta ve uzun vadede her anı planlanmış yol haritalarına sahip olması gerektiğidir.

 

Bu yol haritalarına bağlı kalarak çalışan üretici ve geliştiriciler hangi dönemde ne yapmaları gerektiğini bilecektir. Küresel pazarda önünü gören yatırımcının duyacağı güven hissi kesintisiz yatırımların önünü kendiliğinden açacaktır.

www.limitsizenerji.com

04.07.2011

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR