Dünya Hep Bir Ağızdan ALTERNATİF Enerji Diyor

Fosil yakıt rezervlerinin ömrünün giderek azalmış olması ve ayrıca fosil yakıt rezervlerinin büyük bir bölümünü elinde bulunduran Arap yarım adası ve orta Asya’ya sahip olabilmek çabasıyla çok yakın gelecekte içinde bulunduğumuz soğuk savaş ikliminin yerini sıcak savaşlara bırakabileceği ihtimali. Bu ihtimale ilaveten, fosil yakıt kullanımıyla ortaya çıkan atıkların doğaya ve atmosfere verdiği onarılması çok güç olan zararlar. Ve bu zararların meydana getirdiği; Küresel ısınma ile dünya da ki birçok yerleşim yerinin sular altında kalacağı tehdidi, hayvan ve bitki neslinin giderek yok olması ve buna bağlı olarak ekolojik yapıda oluşan dengesizlikler şeklindeki olumsuz etkilerin son günlerde hızla etkisini artıyor olması, dünyayı fosil yakıttan olabildiğince arınmış hale getirme gerekliliğini doğurmuştur.

 

İşte bu bağlamda, gelişmiş her ülke, kendi içinde veya uluslararası ortak işbirliği modelleriyle diğer ülkelerle, doğadaki ALTERNATİF enerjileri insanlığın kullanımına sunabilecek düzenekleri ve/veya gerekli cihazları üretme çabası içerisine girmişlerdir.

 

Peki bu çalışmalar hangi safhaya ulaştı?

 

Atmosfere salınan egzoz gazının süreç içerisinde çok çok azaltacak olan ilk proje meyvesini vermeye başladı bile. Depo güneş enerjisi ve elektrik enerjisi istasyonlarından elektrik depolayarak seyahat imkanı veren elektrikli hibrit arabaların ilk prototipi üretildi ve 2011 yılında satışa sunuldu bununla birlikte yerleşim yerlerinin bir çoğuna, bölgenin iklimsel ve ekolojik yapısı da göz önünde bulundurularak, güneş enerjisinden elektrik üreten güneş panelleri yerleştirilmeye başlandı hatta evlerde pencere olarak kullanılan şeffaf güneş panelleri kullanılmaya başlandı ayrıca rüzgar verimliliği yüksek bölgelerde rüzgar dan elektrik enerjisi üreten rüzgar jeneratörleri ve yine sahile kıyısı olan ve dalga yüksekliği belirli oranlarda olan bölgelere de dalga hareketlerinden elektrik enerjisi üreten dalga çiftlikleri kurulmaya başlandı.

 

Yani özetle, gelişmiş bütün ülkeler atıklarıyla dünyamıza büyük zararlar veren fosil yakıtlardan son sürat uzaklaşmaya başladılar.

 

Gelelim ülkemizde bu konuda yürütülen faaliyetlere!

 

Ne yazık ki birkaç üniversitemizin rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik üretmeye yönelik yaptıkları çalışmalar dışında kayda değer bir faaliyet yok.

 

KKTC gibi küçük bir coğrafyanın şehirlerini, ALTERNATİF enerji yapısına göre beşe ayırmak kaydıyla gelin küçük bir projelendirme yapalım;

 

Girne, Gazimağusa ve Güzelyurt elektrik ihtiyacının %30 civarını denizlere kuracağımız dalga çiftliklerinden ve uygun alanlara kuracağımız güneş panellerinden ve rüzgar santrallerinden sağlıyor olsa.

 

Lefkoşa da güneş panelleri ve rüzgar santrallerinden karşılayabilse %20lik enerji ihtiyacını.

 

Bu sayede hem enerjiyi çok çok ucuza mal etsek dolayısıyla çok çok ucuza kullanabilsek hem de ülkemizin doğasına verdiğimiz tahribatı en aza indirmiş olsak sizce de güzel olmaz mı?

 

Bilgiyi ve Teknolojiyi Paylaşmak Üzere Şimdilik Hoşçakalın. Volkan GÜNGÖR

www.kibrispostasi.com

18.01.2012

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR