Canadian Solar Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Sorumlu İş Geliştirme Direktörü Eren Engür: "Güneş enerjisi emekleme döneminde"

 

Türkiye`de son iki yıldır olarak faaliyet gösteren dünyanın en büyük dört fotovoltaik panel üreticisinden biri olan Canadian Solar, güneş enerjisindeki değişimden yararlanarak ülkedeki faaliyetlerine hız veriyor.

 

Türk enerji sektörünün gelişimine yönelik yapılan çalışmalarda rüzgârdan sonra sıra güneş enerjisine geldi. Alınan pek çok karar uygulamaya geçirilirken, sektördeki değişim de hızlanmaya başladı. Güneş enerjisindeki potansiyeli ile pek çok uluslararası şirketin ilgisini çeken Türkiye`de son iki yıldır aktif olarak faaliyet gösteren dünyanın en büyük dört fotovoltaik panel üreticisinden biri olan Canadian Solar da ülkedeki faaliyetlerine hız vermeye hazırlanıyor.

 

Genel merkezi Ontario, Kanada`da bulunan ve 12 değişik ülkede ofisi, 8 değişik lokasyonda ise fabrikalarıyla hizmet veren kurum, 2.1 gigavatlık üretim kapasitesine ve 10 binin üzerinde çalışanı bulunuyor. 2010 yılının sonlarından bu yana Canadian Solar`da görev yapan ve şu anda şirketin Türkiye, Ortadoğu ve Afrika Bölgelerinden Sorumlu İş Geliştirme Direktörü olan Eren Engür ile kurumun ülkedeki projelerini ve Türk güneş enerjisi sektöründeki değişimi konuştuk.

 

Son yıllarda Türkiye`de güneş enerjisinden elektrik üretimine yönelik pek çok gelişme yaşandı. Yenilenebilir Enerji Kanunu ile birlikte güneş enerjisi sektörünün önü açıldı diyebilir miyiz? 2013 yılının Haziran ayında güneş enerjisi sektörü için neler değişecek?

 

Haklısınız. Biz bunu yaklaşık beş yıldır bekliyor ve bu minvalde çaba sarf ediyorduk. Bu başarıya en önemli katkılardan birini de Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) yaptı.

 

Özellikle teknik bağlamda halen birtakım eksiklikler bulunsa da sistemin işlemeye başladığını görmek hoşumuza gidiyor. Elbette 14 Haziran 2013 tarihi birçok yerli ve yabancı güneş enerjisi yatırımcısı için milat niteliğinde olacaktır. Lakin 1 Kasım 2007`deki rüzgâr enerjisindeki talep toplama ve daha sonraki süreçleri de göz önüne alırsak bir nebze temkinli olmanın da faydalı olacağını düşünüyorum.

 

Olumlu gelişmelere rağmen sektörde pek çok soru da cevap bekliyor. Örneğin belirli arazilerde GES kurulumu ile ilgili alınan karar, ölçüm zorunluluğu, güneş santrallerinin kurulu gücünün 600 megavat ile sınırlandırılması ve teşvikler ile ilgili pek çok yorum yapılıyor... Bu konuları tek tek değerlendirir misiniz?

 

Devletimizin resmi kurumlarının almış olduğu bu uygulama kararlarının birçoğunun ülkemizin mevcut koşullarının göz önüne alınıp, diğer ülkelerdeki örnekler hassasiyetle incelenip, gelecek için süreklilik arz edecek bir sürdürülebilir "Türkiye Güneş Enerjisi Pazarı" oluşturma maksadıyla atılmış makul çözümler olarak görüyorum. Şu konuyu lütfen aklımızdan çıkarmayalım; Güneş enerjisi sektörü global bazda halen emekleme döneminde. Bu doğrultuda sektör sürekli bir devinim halinde ve teşviklerin olduğu tüm ülkelerde düzenli aralıklarla değişikliklere gidiliyor. Benzer şeyler elbette Türkiye için de geçerli olacak. 600 megavatlık kapasite arttırılabilir, verilen destek miktarı artabilir, destek süresi uzatılabilir ve tarım arazileri de kullanıma açılabilir. Yeter ki çark bir dönmeye başlasın. Gerisi elbette gelecektir. (Sayı 99)

www.globalenerji.com.tr

 

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR