GAP yenilenebilir projeleri ile “enerji üssü” olacak

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, yenilenebilir enerjide biyokütle ile güneşe yoğunlaştıklarını ve bölgenin “enerji üssü” olarak anılacağını söyledi.

 

Karahocagil, AA muhabirinin GAP bölgesindeki enerji projelerine ilişkin sorularını yanıtladı.

 

Karahocagil, Türkiye’nin enerji ithalatı sebebiyle 60 milyar dolarlık cari açık verdiğini anımsatarak,  “Enerjiyi istediğimizde bulamayacağımız zamanlar da gelecek. GAP bölgesindeki enerji projeleri, Türkiye’nin geleceği ve enerji ihtiyacı için bir cevap, bir hazırlıktır” dedi.

 

GAP’ın sulama projesi olarak başladığını, ancak 1980’li yılların sonunda bölgesel kalkınma projesine dönüştürüldüğünü aktaran Karahocagil, GAP bölgesinde 22 baraj ve 19 hidroelektrik santrali bulunduğunu ifade etti. Karahocagil, bu tesislerden 27 milyar kilovatsaat elektrik üretimi öngörüldüğünü ve bunun 20 milyar kilovatsaatine ulaşıldığını söyledi.

 

Ilısu ve Cizre barajı projeleri ile GAP’ın hidroelektrik kısmının sona ermiş olacağını aktaran Karahocagil, diğer yenilenebilir kaynaklara da ağırlık verileceğini ve bölgenin bir "enerji üssü" olarak anılacağını belirtti.

 

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile ortak yürütülen Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Artırılması Projesi’ne değinen Karahocagil, “Bölgenin rekabet gücünü araştırdık ve yenilenebilir enerji, organik tarım alanlarında ve turizmde dünya ölçeğinde rekabet edebileceğini tespit ettik. Asıl olarak güneşe ve biyokütleye yoğunlaştık. Bunları yaparken de enerji verimliliğini de göz ardı etmedik. Çünkü özellikle tasarruf etmemiz lazım, sonra üretmemiz lazım ve böylece yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projesi ortaya çıktı” diye konuştu.

 

Tarımsal sulamada 4 ayrı proje

Tarımsal sulamada güneş enerjisinin kullanılması için dört ayrı proje geliştirdiklerini ifade eden Karahocagil, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Bu projelerin karakteristikleri ayrı. Birisi derin kuyu sulama projesi, birisi gride bağlı uygulama, diğeri küçük serada uygulama. Şimdi 4 ayrı karakterde pilot projelerimizi uygulayıp ne yapmamız gerektiğine karar vereceğiz, destekleri de buna göre belirleyeceğiz.”

 

Biyokütle potansiyelinde 7 kat artış

Sulama projelerinin 2018`de 1 milyon hektarı aşmasının beklendiğine işaret eden Karahocagil, şunları kaydetti:

 

“Bu 10 milyon dönüm demek. Bu bölgenin sulanabilir alanlarının yüzde 70’i, tarım yapılabilen alanların da üçte biri. Bu gerçekleştikten sonra doğacak üretim gücünün biyokütleye çok ciddi bir katkısı olacak. Üretimdeki 7 kat artış, biyokütle atığında da 7 kat artış demek. Buna hazırlıklı olmak istiyoruz.”

 

Biyokütle santralleri için fizibilite ve teknik destek sağladıklarını ve gelecek sene kalkınma ajansları ile hibe programları yapacaklarını dile getiren Karahocagil, özellikle tarımla hayvancılığı birlikte yapan üreticilerin çok büyük şanslarının olduğunu belirtti.

 

Karahocagil, tarım üreticilerinin biyokütle ile ürün dışı artığı kullanarak elektrik ihtiyaçlarını karşılayacaklarını ve bu nedenle biyokütle ile çok karlı olabileceklerini vurguladı. Nihan Cabbaroğlu, ANKARA (AA)

08.10.2014

 

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR