"ALTERNATİF Enerji Kaynakları ile Çalışan İklimlendirme Sistemleri" semineri

Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Atmaca, Çin`den sonra elektrik tüketiminin en hızlı olduğu ülkenin Türkiye olduğunu bildirdi.

 

Doç. Dr. Atmaca, Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Uygulama Merkezi (AKÇAM) tarafından gerçekleştirilen "Çarşamba Seminerleri" kapsamında düzenlenen "ALTERNATİF Enerji Kaynakları ile Çalışan İklimlendirme Sistemleri" seminerinde, Türkiye`nin yıllık elektrik enerjisi tüketiminde 1970 yılından bu yana her yıl artış yaşandığını söyledi.

 

"Çin`den sonra elektrik tüketimi en hızlı artan ülke Türkiye`dir" diyen Atmaca, bunun Türkiye`nin sanayileştiğinin bir göstergesi olduğunu kaydetti.

 

Türkiye`nin 2013 yılında yaşanan kuraklıkla barajların dolmaması nedeniyle 335 milyon dolarlık elektrik ithal ettiğini ifade eden Atmaca, şöyle konuştu:

 

"2013 yılı itibarıyla en fazla kurulu güç hidroelektrikte olmasına karşın 6 milyon kilowat saat üretim oldu. Bu da üretilenin yüzde 25`ine tekabül ediyor. Elektriğin yüzde 44`ünü doğalgazdan üretmişiz. Yani yağmur yağmadı, bizim hidroelektrik tesislerimiz atıl kaldı. Kurulu gücümüz var ama yararlanamadık. Ne yapıyoruz? Doğalgaz satın alıyoruz. Doğalgazdan elektrik üretiyoruz. Yetmedi, direkt elektrik alır hale geldik. Demek ki bu işte bir yerde yanlışlıklar yapıyoruz."

 

Atmaca, Türkiye`de 2012 yılı itibarıyla 86 milyon metreküp doğalgaz üretimi gerçekleştirildiğini bildirerek, üretimin tüketimi karşılama oranının ise yüzde 1,5`ta kaldığını söyledi.

 

Doğalgaz ithalatında yıldan yıla artışlar yaşandığını dile getiren Atmaca, şöyle devam etti:

 

"Her geçen yıl tüketimimiz arttığından bir önceki yıla göre daha fazla doğalgaz alıyoruz. Doğalgazı da elektrik üretiminde yüzde 50`yi aşan oranda kullanıyoruz. Ondan sonra yüzde 20-25 oranında konutlarda, genelde mutfak dışında ısıtma ve soğutma amacıyla kullanıyoruz. Daha sonra da sanayide üretim amaçlı ya da sıcak su, ısınma amaçlı kullanım var."

 

Türkiye`nin doğalgazda Azerbaycan, Rusya ve İran`a bağımlı olduğuna işaret eden Atmaca, doğalgazda risk söz konusu olur ve hidroelektrikte de istenilen verim alınamazsa elektrik açığının günden güne büyüyeceğini savundu.

 

Enerji talebi yüzde 128 arttı

Atmaca, toplam enerji talebinin 1990`dan 2012 yılına kadar yüzde 128,7, yerli üretimin ise yalnızca yüzde 34,65 oranında arttığını vurgulayarak, "1990 ile 2012 arasında enerji ithalatımız yüzde 203 artmış. Yerli üretimin talebi karşılama oranı 1990`dan itibaren yüzde 40 azalmış. Türkiye`nin ithalatı 236,5 milyar dolar. Bunun yüzde 23`ü enerji olarak geliyor. Ciddi bir rakam. Bunun yüzde 35`ini konut ve hizmetlerde, yüzde 37`sini sanayide, yüzde 18`ini ulaştırmada, yüzde 6`sını da tarımda kullanıyoruz" diye konuştu.

 

Isı kaynağı olarak ALTERNATİF enerji kaynakları

Su kaynaklı uygulamalarda yeraltı sularının ısı pompasına kaynak görevi görebileceğini belirten Atmaca, bu amaçla düşük sıcaklıktaki jeotermal suların ısı kaynağı olarak tercih edilebileceğini anlattı.

Atmaca, bir diğer natif enerji kaynağının ise güneş olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

 

"Isı kaynağı olarak güneş enerjisinden faydalanmanın en büyük avantajı, ısı pompası buharlaştırıcı sıcaklığının yüksek seçilebilmesine imkan vermesidir. Bu sistemler direkt ve endirekt olarak tasarlanabilir. Güneş enerjili sistemlerde hava kaynağında olduğu gibi ısıtma ihtiyacının yüksek olduğu günlerde ek bir ısıtıcıya gerek duyulmaktadır. Dünyada gittikçe daha fazla ısı pompası kullanılıyor. AB`nin yaptırdığı çalışmalarda, 2020`ye kadar ısıtma için kazanların yerini büyük miktarda ısı pompalarının alması beklenmektedir." ANTALYA (AA)

04 Mart 2015

 

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR