Son 40 yılda Türkiye de üç Van Gölü büyüklüğünde sulak alan kaybedilmiş. Tam 561 canlı türü, nesillerinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya. Bu canlılar 550 bitki, sekiz balık, bir kurbağa, bir memeli ve bir kelebek türünden oluşuyor. Yok olmak üzere olan canlı türlerin büyük bir bölümü ise Antalya bölgesinde yaşıyor. Yani son 30 yılda en fazla doğa tahribatının yapıldığı bölgede.

 

Doğa Derneği öncülüğünde sekiz üniversitenin yaptığı araştırmayla ilgili çarpıcı bilgilerin kısa bir özetine Salim Kadıbeşegil son kitabı "Şimdi Stratejik İletişim Zamanı"nda yer vermiş. Kitabın sosyal duyarlılık bölümüne ise "Sizin karbon ayak iziniz kaç kilo" başlığıyla giren Kadıbeşegil şirketler dünyası için temiz enerji duyarlılığının önümüzdeki dönemdeki önemine dikkat çekmiş.

 

Aslında Obama yönetiminin bu süreci hızla kısaltacağı anlaşılıyor. Ekonomiyi düze çıkarma programlarına dikatle bakıldığında sanayi, ekonomi ve bireysel yaşamda büyük bir transformasyona hazırlanıldığı görülüyor. Petrole bağımlılığın azaltılması, sanayi kuruluşlarının, çevre kirliliği ve küresel ısınmaya duyarlı hale getirilmesi, başta otomobil olmak üzere üretimde eski teknolojilerin terk edilmesi, eğitimde büyük sıkıntıları olan Amerikan toplumunun gelecek kuşaklarını yetiştirmek için bu krizin fırsat bilinmesi, sağlık konusunda büyük eşitsizliklerin olduğu ülkede büyük bir kesime sağlık hizmeti ulaştırma çalışmalarının yapılması bu büyük dönüşüm projesinin ana hatları.

 

Bir taşla üç kuş

Şimdi detaya inip temiz ekonomi çalışmalarına göz atalım. Bu alandaki yatırımlara önemli teşvikler getiren Obama yönetimi bir taşla üç kuş vurmayı hedefliyor. Birincisi petrol gibi fosile dayalı enerji kaynaklarının kullanımını azaltmak. İkinci olarak rüzgâr, güneş gibi natif enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve üretimi için yeni bir yatırım dalgası yaratmak. Tabii bu yeni yatırımların uzun vadede milyonlarca kişiye yeni iş fırsatları yaratacağını da unutmamak gerek. Üçüncü olarak da bunları yaparken Amerikalıların cebine şu anda her şeyden fazla ihtiyaç duydukları nakit parayı koymak.

 

Bakın bütün bunlar nasıl olacak? Öncelikle Obama yönetimi çevre kirliliği yaratarak üretim yapan şirketlerin "kirletme vergisi" diyebileceğimiz ruhsatların şartlarını ağırlaştırıp, çok büyük paralar ödenmesini istiyor. Bundan sonra fuel-oil gibi petrol ürünlerinin enerji olarak kullanıldığı üretimin maliyetini çok artıracak. Öyle ki üretici yüksek maliyetlerle başedemeyeceği için natif enerji kaynaklarına yönelecek. Üretimde ileri teknoloji yatırımları yapmak zorunda kalacak. Böylece örneğin otomotiv üretiminde teknolojik olarak Japonlara göre çok geride kalmış olan Amerikalı üretici zorunlu olarak kendini yenileyecek. Hem fabrika yenilenecek hem de ürünleri. Amaç güneş enerjisi ya da hidrojen yakıtlı gibi ileri teknoloji ürünü otomobillerin seri üretimini başlatmak olacak.

 

Ancak sanayiciyi modern teknolojiye zorlarken konan vergilerle petrol ürünlerinin fiyatlarının artması tüketicilere de yansıyacak. Obama yönetimi şirketlerin büyük bedel ödeyerek satın alacakları hava kirletme izin belgelerinden elde edilecek gelirin tamamını halka dağıtmayı planlıyor. Bu fonlar vergi iadesi vb yöntemlerle, Amerikan halkının cebine nakit para olarak konacak. Böylece tüketicilerin bu paraları harcarken ekonomik canlanmaya da katkıda bulunacakları hesap ediliyor.

 

Temiz enerjide yatırım dalgası

Ama bence en önemlisi ABD de petrole bağımlılığı azaltmak için enerjide dönüşüm dönemi ve sanayide ileri teknolojiye dönüşüm dönemlerinin başlayacak olması. Bu çalışmalar yeni bir dalga, temiz enerji yatırım dalgası getirecek. Önce yeni teknolojileri geliştirmek için araştırma ve geliştirme (AR-GE) çalışmaları hızlanacak. Güneş panelleri, rüzgâr türbinleri üretmek için yeni fabrikalar kurulacak. İşyeri ve konutların ısınmasında güneş enerjisi gibi natif enerji kaynaklarına yönelinecek. Bütün bunlar da üreticiden, montajı yapacak servise ve buralarda çalışacak personele kadar on binlerce kişiye yeni iş imkânları anlamına gelecek.

 

Tabii bu arada kirli enerjiye yönelik üretime davam edenler büyük zarar görecek ve zaman içerisinde yok olup gidecek. Ancak tarih boyunca hep böyle olmadı mı. Ömrü biten sektörler ve işkolları zaman içerisinde yok olup gitti.

 

Dünyanın sanayiye ilk adımı at nalı ile attığı pek çok uzman tarafından savunulur. İngiltere de at nalının keşfinden sonra daha büyük tarlalar sürülüp üretim artmış, daha uzaklara gidilip yeni yerler keşfedilmeye başlanmış ve sanayi hızla gelişmiş. Nal üreticileri, nal çakanlar derken iş tekerlek, arabaya dönüşür ve sonra zincir uzayıp gider. Nasıl atlı araba bugün tarihe karışmak üzereyse, 30-40 yıla kadar belki benzinli otomobiller de tarihe karışmış olacak.

Krizi fırsata çevirme niyetinde olanlar Obama nın dönüşüm planlarını yakından izlesin. ABD nin yaratacağı yeni dalgaların Türkiye kıyılarına ulaşması artık çok zaman almayacak.

13.03.2009 Selim Türsen

referansgazetesi.com

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR