Elektrik denizden gelecek

Rüzgâr hiçbir yerde açık denizlerde olduğu gibi kuvvetli ve kesintisiz esmez. Almanya, açık deniz rüzgârının elektrik üretimindeki payını arttırıyor. Almanya’nın Baltık Denizi’ndeki ilk ticari rüzgâr parkı tamamlanıyor.

 

Şimdilik bir şantiyeyi andırıyor. Ama dev rüzgâr türbinlerinden, Almanya’nın Baltık Denizi’ndeki ilk ticari rüzgâr parkının tamamlanmak üzere olduğu anlaşılıyor. Baltic One adlı proje yıl sonuna kadar tamamlanmış olacak. Darss yarımadasının 16 km kadar kuzeyindeki yedi kilometrekarelik bir alanı kaplayan enerji parkının 21. ve son türbini de Eylül ayı başında yerine monte edildi. 48 milyon kilovat saatlik kapasitesiyle sera gazı çıkarmadan 50 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak olan Baltic One açık denizlerde kurulan ilk Alman rüzgâr parkı olacak.

 

Denizin ortasındaki dev şantiye

Kuvvetli rüzgâr, gözleri yakan tuzlu bir hava ve dalgalı bir deniz. Rostock limanından kalkan Fairwind ile saatte 18 mil sürat yaparak, Baltık Denizi’ndeki ilk Alman rüzgâr parkının inşaat sahasına doğru ilerliyoruz. Sudan yükselen 125 metre uzunluğundaki dev yel değirmenlerinin gücünü hissetmemek mümkün değil. Açık denizde olmasına rağmen, şantiye alanına özel izin olmadan girilemiyor.

 

Rüzgâr türbinlerinin her biri 40 metre uzunluğundaki ve yarısı denizin dibine çakılan özel alışım çelik ayaklar üzerinde duruyor. Denizde hummalı bir faaliyet var. Sayısız, tekne, inşaat platformları, işçi, teknisyen ve mühendisler adeta zamanla yarışıyor. Biraz uzakta deniz dibine, rüzgâr türbinlerinin ürettiği elektriği karaya nakledecek olan kalın kablo döşeniyor.

 

Baltic One Almanya’nın Baltık Denizi karasularındaki ilk ticari rüzgâr parkı olacak. EnBW adlı elektrik şirketinin 150 milyon euroluk yatırımla inşa ettiği geleceğin elektrik santrali, teknik bakımdan bin bir güçlük aşılarak kurulabilmiş. Şirketin yenilenebilir enerjiler bölümü başkanı Werner Götz projenin mali portresi kadar teknik özelliklerinin de büyük riskler içerdiğini anlatıyor. Beheri 2,3 megavat gücündeki birbirinden ayrı 21 türbinin ürettiği elektrik toplanıp tek bir kablo üzerinden transformatöre aktarılacak ve gerilimi 30 binden 150 bin volta çıkarılacak. 61 km uzunluğundaki kabloyla Rostock limanı yakınlarına nakledilen elektrik akımı 50 Hertz frekansıyla şebekeye aktarılacak.

 

Yeşil elektrik sübvansiyon gerektiriyor

Yeşil enerji üreten yatırımcı şebekeye aktardığı elektriğin kilovat saatine 15 Cent alıyor. Bu taban fiyat yasayla belirlenmiş. Açık denizlerde yeşil enerji tesisi kurmak ise son derece riskli. Betonarme temeller ve türbinlerin bakımı büyük maliyet doğuruyor. Siyasi sorumlularla yatırımcılara danışmanlık yapan Wind Energy adlı kuruluştan Andree Ifflaender, Alman kıyılarında şimdiye kadar sadece üç proje başlatılmasının maliyet ve işletme riskiyle alakalı olduğunu belirtiyor. Bankalar, açık deniz rüzgâr teknolojisini riskli bulduklarından ucuz kredi vermiyor. Almanya hükümetinin hizmet öncesi yatırımların kredi kefaletini üstlenmesi durumunda, sermaye darboğazının aşılabileceği belirtiliyor.

 

Hükümet azimli hedefler peşinde

Alman hükümeti açık deniz türbinlerinin yenilenebilir enerji içindeki payını aralıksız arttırmayı amaçlıyor. 2020 yılına kadar bu payın on bin megavata çıkarılması hedefleniyor. Bu enerjiyle yüksek kapasiteli on iki termik santralin ikame edilmesi mümkün. Bu aynı zamanda sera gazı emisyonunu azaltma hedefine erişilebilmesi için de gerekli. Almanya’nın en büyük dört enerji şirketi açık deniz santrallerine milyarlarca euroluk yatırım yapmaya hazırlanıyor.

 

Baltic One, açık deniz rüzgâr parklarının ekonomik olduğunu göstermek için tasarlandı. Yatırımların arttırılması açısından bu branşta önemli bir hamle yapılmış oldu. Baltık Denizi’nin Almanya – Danimarka - İsveç üçgeninde kalan sularında iki büyük proje daha başlatılacak. 288 megavat toplam kapasiteli 80 rüzgâr türbininden oluşacak bu projenin mali portresi de Baltic One nin çok üzerinde olacak. www.dw-world.de/dw / 17 Temmuz 2010

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR