Serada doğalgazla 12 ay formülü …

Antalya, iddialı olduğu 3 T den biri olan tarımda dünya pazarlarında büyümek için üretimi 12 aya yaymak istiyor.

 

Son 3 yılda üretim alanı bin 300 dönümden 3 bin dönüme yükselen seracılığın önünü açık olduğunu kaydeden Antalya tarım sektörü temsilcileri, üretimin yılın tamamına yayılması için OSB lerde kullanımı yaygınlaşan doğalgazın seracılıkta da kullanılması gerektiğini belirtti. Kentteki işletmelerde modern seralardaki gibi iklim ve ürün kontrolü sağlanmadığı sürece dış piyasada aktör olma şansının zayıf olduğunu ifade eden sektör temsilcileri, tarımda markalaşmanın da hala en büyük sorun olarak önlerinde durduğunu kaydetti. GDO lu ürünlerle ilgili belirsizliklerin tarım üretiminde zaman kaybına yol açtığını vurgulayan sektör temsilcileri, ihracatçının ürününün yüzde 80 ini temin ettiği

hallerle ilgili yasanın da bir an önce çıkarılmasını istiyor.Tarımda somut adımlar atabilmesi için yeni örgütlenmelere de ihtiyaç olduğunu ifade eden sektör temsilcileri, bu süreçte  Antalya da sektörel birlikteliğin sağlanması gerektiğini kaydetti. DÜNYA gazetesi ile Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği nin (ANSİAD) birlikte düzenlediği Tarım Sektörü Ortak Akıl Toplantısı nda bir araya gelen Antalyalı sektör temsilcileri tarımsal KOBİ sisteminin tarım arazilerin parçalanması sorununa çözüm olabileceğini belirtti.

 

GDO sektöre 6 ay kaybettirdi

Antalya Tarım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Titiz, GDO lu ürünlerle ilgili gelişmelerin Türk tarımına 6 ay zaman kaybettirdiğini ifade ederek, " Yıllardır tarım üzerine aynı sorunları tartışıyoruz ama halen bir iyileşme yok. Yasalarla alakalı sıkıntımız çok büyük. Bir GDO tartışması başladı. GDO saçmalığı tarım sektörüne 6 ay kaybettirdi. Dünya ülkeleri Türkiye nin ihracat içinde olduğunu dahi varsaymıyorlar. İhracat kapasitemizin ve girişimlerimizin farkında değil kimse. Tarımda somut adımlar atabilmek için hal yasası dışında yeni örgütlenmelerin önünün açılması gerekiyor. İhracatçı ürününün yüzde 80 ini halden geri kalanını dışarıdan alıyor. Şimdi halciler, yasa çıkacak, her şey ortadan kaldırılacak diye korkuyor. Yasa hem iç pazarda hem de dış pazarda sektörün önünü açacak. Yasa bir an önce çıksın, üretici de ihracatçı da rahat bir nefes alsın " diye konuştu.

 

Titiz, üretimde sera ve küçük üretici modellerinin olduğunu bu iki kavramın birbirinden ayırt edilmesi gerektiğini belirterek, " 130 bin çiftçi ailesi 380 dönüm araziyi kullanıyor. Bizim pazarda etkinliğimizin sağlanması için hal yasasının çıkması lazım. Tarımda marka yaratamadık bizim en büyük sorunumuz bu. Türkiye için üretim sonrasında hem küçük, hem de büyük işletmeler için tek pazarlama kanalı toptancı halleridir. Rayiç fiyat için vazgeçilmez olan hal, tüm ürünün pazarlamasında tek kanal olarak kullanılmamalıdır. Sistemi zenginleştirmek bu yapıyla mümkün değil. Avrupa da yaş meyve ve sebze pazarlamasında süper marketlerin payı giderek artarken toptancı halleri önemini yitiriyor. Ürün çeşitlenememesinin sebebi ise yine haldeki komisyoncu. Avokado pazarlamak istediğizde komisyoncu bize "Ürününü bir kenara koy. Gören biri olursa satarım" diyor. Bu konuda komisyoncuya büyük görev düşüyor " şeklinde konuştu.

 

Titiz, seracı için 2009 yılının kötü bir yıl olmadığını kaydederek, " Sektör hala iç piyasaya hitap eden ve ucuz üretim yapan bir konumunda. Kendi dinamikleri ile ayakta kalmaya çalışıyor. Modern seracılıkta gelişme yaşandı. Son 3 yılda bin 300 dönümden 3 bin dönüme yükseldi. 5 yıl sonra da 5 bin dönümden 10 bine yükselecek" dedi. Miras hukuku değişmediği için arazilerin parçalanıp gittikçe daha küçük alanlara bölündüğünü belirten Titiz, "5 dönümden aşağı küçük arazide tarım yapılmamalı. Dünyada yok bu sistem. Her bir üreticinin ekonomik işletme haline getirilmesini sağlamak lazım.  Sanayi kesiminde uygulanan KOBİ ler gibi tarım sektöründe de tarımsal KOBİ sisteminin oluşturulması ile tarımdaki bu küçülme, parçalanma sorununa çare bulunulabilir "diye konuştu.

 

Sektörün en büyük sorunu enerji

Koppert Biyolojik Mücadele ve Polinasyon  firması sahibi Ali Eroğlu, organize sanayi bölgelerinde kullanımı yaygınlaşan doğalgazın seracılıkta kullanılmadığına dikkat çekerek, " Antalya da tarım sektörünün üretici ve üretim modellerinde eksiklik var. Dolayısıyla ihracatçı olamıyoruz. Türkiye son 10 yılda gıda güvenliği konusunda çok şey yapmak istiyor ama yol alamıyor. Modern seralardaki gibi iklim ve ürün kontrolünü sağlamadığımız sürece dış piyasada aktör olma şansımız yok. Türkiye şartlarında bir ısıtma projesinin tarım alanlarında kullanılması şart. Seraların ısıtılması ile ilgili bir sistem oturmuş değil. Tarımın en önemli sorunun enerjidir. Antalya da doğalgazı OSB içinde kullanan firmalar var. Ama bunu seralara getiremiyoruz " şeklinde konuştu.

 

Üretici çok küçük, ihracatçı olamadık

Antalya Tarım ortaklarından Hasan Şirin, tarım sektöründe birlik içinde hareket edilemediği ve

ve örgütlenma sağlanamadığı için sıkıntıların devam ettiğini belirterek, " Üreticiler çok küçük olduğu

için dünya piyasasında ihracatçı olamadık. Sera düzenimizde sadece beli dönemlerde ürün elde etme şansımız var. Yılın belirli dönemlerini aşmamız mümkün değil. Dış piyasalara aktör olmak için ısıtma sistemin seralara getirilmesi gerekir. Modern seracı da iç piyasayı gözetiyor. İhracatçının cebinde malı yok. Modern seracının henüz dış pazar gibi bir rolü bulumuyor. Marka yaratacak örgütlenmelerin önü çıkan yasalarla tıkanıyor " dedi.

 

Brüksel hali gibi bir hal yapılmalı.

Rito Tohum Yönetim Kurulu Üyesi Nazmi Gündüz, 2008 yılında ürünlerin para etmediğini fakat 2009 krizinden de pek etkilenmediğine kaydederek, " Fakat şimdi kriz yeni yeni gelmeye başladı. O zamanlar holdinglere yansıyordu ama şu anda kriz tabana yayılmaya başladı.Tarım ürünleri hala iyi para etmiyor. İkinci kesimde ise güçlü sermayesi olan firmalar var. Modern seralara kuruldu ama üretimde çok hata yapıldı. Modern sera kuranlar küçük çiftçilerin yaptığı gibi karlı buldukları iç pazara yöneldiler. Bu durumu değiştirmek için ana sermayelerinin artması gerekiyor. Ürünlerimizi ihraç etmek için 12 ay ürün sağlayacak şekilde üretmeliyiz. Brüksel hali gibi bir hal yapılmalı. İthalatçıya ve ihracatçıya mal sağlanmalı. Fiyatlar düşük olduğu zaman çiftçiyi desteklemek ve ürün değerini korumak için 12 ay ürün sağlayacak düzeni kurmalıyız " diye konuştu.

 

Tıbbı aromatik bitkilerin ihracat şansı az

WBT Tarım firma sahibi Ergin Civan, tıbbi aromatik bitkiler alanında faaliyet gösterdiklerini  dile getirerek, " Tıbbı aromatik bitkilerde ihracat şansı  çok az. Kimyonun eskiden 40 bin ton üretimi yapılıyordu. Şimdi ise 4 bin tona kadar düştü. Aynı ürün grubu içinde defne ve kekik de yer alıyor. Defne ve kekik ihracatında nerdeyse bütün dünyanın ihtiyacını karşılıyoruz. bunun nedeni de

defne ve kekiği bizden daha ucuza üreten bulunmaması "dedi.

 

Sektörde öne çıkan talepler

-Seralarda üretimin 12 aya yayılması için ısıtma sistemi kurulmalı,

-5 dönümden aşağı küçük arazide tarım yapılmamalı,

-Arazi parçalanmasına karşı tarımsal KOBİ sisteminin oluşturulsun,

-Kentte sektörel birliktelik sağlanmalı,

-Hal yasası bir an önce çıkarılsın,

www.kobiden.com / 19 Şubat 2010

BU BÖLÜMDEKİ DİĞER BAZI BAŞLIKLAR